quick quick Pisa Pisa!!!

gerçekten çook eğik! gerçekten!

Tek günlük gezileri yazmak konusunda pek daha hızlıyım. Tazeyken de klavye başına geçmesi kolay oluyor... Neyse...

Dersimiz : Pisa!
Bir türlü denk getirip de "aradan çıkartamadığım" "Mucizeler Meydanı"ndaki mucize kule Pisa!
Zaten Pisa'ya gidilmez, gerçekten de "geçerken bir uğranır"mış!

"main" üzerindeki şehir

Hansgrohe'nin davetlisi olarak 2 günlük sıkıştırılmış ISH fuarı gezisi için, torbadan Frankfurt çıktı! 

Seneyi Alman konsolosluğunda açmış, ilk vizesini Alman'yadan çakmış biri olarak, Almanya'ya ayak bakmak farz elbet!

İlk günü yol yorgunluğu üzeri ziplenmiş fuar turu.. Ama akşam yemeğinde ertesi günün kararı verildi! Sabahtan tekrar bir fuar ziyareti yapıp kendimizi şehre salacaktık fakat günü bölmemeye karar verdik. Her ne kadar planlar rahatsızlığımdan sebep sektelense de yarım güne Frankfurt'u nasıl sığdırdım? 

dublin'de yemeler içmeler...

soda bread bebeiimm!!!!

Geldik İrlanda'larda yemelere içmelere...

Yazarken midem guruldadı resmen! Bazılarının kokusu geldi burnuma! İnanın benim gibi yemek delisi biri için bu yazıyı hazırlamak çook zor oldu..

Aşağıda yazmayan ama her yerde bulabileceğiniz, buldukça da mutlaka tüketmeniz gereken şey "brown soda bread & irish butter".
Nedir?! Kek gibi bir ekmek, üzerine nefis irlanda tereyağı! Öyle seviyorum ki soda bread'i, TR dönüşümde 3-5 somon ekmek taşıyorum... Nefis..
Neden soda bread? Çünkü içine over-dose karbonat koyuyorlar. Yok, yemelere doymam!

"Dubh Linn" summary

Taaa aralıkta başladığım, yoğun laylaktıktan ancak tamamlayabildiğim "best of Dublin" ya da "şimdiye kadar yazdığım en uzun soluklu yazı"?...

İrlanda'ya 4 defa gittim. Genelde de uzun kaldım (bizim sektörde uzun tatil = max 1 hafta).  Hiç de oturup yazamadım. O yüzden derleme yapıp kendi Top 10 (20 küsurluk) listemi yaptım. Buyrun;

sometimes "size not matters"

vaduz şatomuz - liechtenstein

Ya da "King for a day, fool for a lifetime" ın da gideri var...

Evet...
Kurup kurup, peşinden koştuğum hayaller karşısında zaman zaman kendime "e bir dur artık" dediğim olmuyor değil. Bakınız bu yazımız!

Şimdi olayımız LIECHTENSTEIN

low cost or perfect scam?!

welcome on board! please insert a coin and enjoy your low cost  flight!

“Low cost airline company” için, “bileti ucuza satıp, sağlayacağı her extra hizmet için sizden ücret talep eden havayolu şirketi” gibi bir tanımlama yapabiliriz. Burada dikkat edilmesi gereken kısım “bileti ucuza satmak”tır.
Meselaaa…
Ryanair, Easyjet gibi firmalardan 19-29 euro aralığında (9 eurolara kadar kampanyalar oluyor) bilet alabiliyorsunuz. “Pencere yanı isterim” derseniz extra, “el bagajı bana yetmez” derseniz extra,  “acıktım, yemek getir” derseniz extra, “üşüdüm, battaniye yok mu” derseniz extra…. Ama bir “backpacker”sanız, uçuş süresi tahammülünüzü zorlamayacak uzunluktaysa, uçuş esnasında pamuklara sarılmak gibi bohem hevesleriniz yoksa bu uçuşlar bütçeniz için biçilmiş kaftandır! Belli level’da bir sefaleti göze alır, cebinizde kalan euroları da indiğiniz yerde keyifle harcarsınız.