Evet, günlerden "never ending story" tadında 27 mayıs 2012! Kafalar uykusuzluktan zurna.. Ama Barça'nın havasını koklar koklamaz kendimize geldik! Sandık!:)
Atladık metroya hoop oteldeyiz.
G de ben de ılık bir duşun ardından, Barça'da olmanın keyifli şımarıklığı ile yumuşak yataklarımıza sadece birkaç saatçik gömülebilmenin hayallerindeyiz. Ki ben " en endişelisinden pek garantici" olarak otele "erken geliyoruz, lütfen odamızı hazır edin" konu başlıklı mailler döşemişim, onlardan da "elbette, elimizden geleni ardımıza koymaz" şeklinde cici cevaplar gelmiş. Ve fakat, resepsiyondaki beyefendinin bu durumdan zinhar haberi yok! Tutturdu "müsait oda yok, 2-3 saat bekleyin" diye. Orda film koptu bizde! Ben tutturdum "yok abi, duş alıcam"diye, G diyor "çıkalım gezebildiğimizi görüp gelelim". Açız, pisiz ve çooook yorgunuz. Otelin genel ve minik tuvaletinde t-shirtleri değiştirip hızlı bir fransız duşu ile "yenilenme" çalışmalarını gerçekleştirip, elimizde ne varsa valizlere tepiştirip kendimizi yola vurduk. Ki en doğru karardı!